Kamu Başdenetçisi Şeref Malkoç ve KDK Heyeti, 3 Mart Salı günü Edirne’ye giderek sınır kapılarında ve sınır köylerinde Yunanistan güvenlik güçleri tarafından kötü muamele gören sığınmacıların durumlarını yerinde inceleyerek rapor hazırladı.
devamıKamu Denetçileri 2019 KDK Raporu kapsamında,
devamı.JPG)
.JPG)
.JPG)
.JPG)
.JPG)
.JPG)
.JPG)
.JPG)
.JPG)
.JPG)
.JPG)
Kamu Başdenetçisi Şeref Malkoç, Diyanet İşleri Başkanlığı Müşavir ve Ataşelerine Konferans Verdi
Diyanet İşleri Başkanlığı Müşavir ve Ataşeleri, “Güncel Krizler Karşısında Yurt Dışı Din Hizmetlerinin Geleceği, İş Birliği İmkânları ve Kurumsal Tecrübe Paylaşımı” başlığıyla düzenlenen “9. Yurt Dışı Din Hizmetleri Konferansı” programı kapsamında Kamu Denetçiliği Kurumunu ziyaret etti.
Kamu Başdenetçisi Malkoç: Adil yönetimde esas olan halkın huzuru ve refahıdır.
Şeref Malkoç yaptığı konuşmada, Kamu Denetçiliği Kurumunun bir insan hakları ve hak arama kurumu olduğunun altını çizerek, “İdareyle vatandaş arasında bir hakemdir, arabulucudur, barış köprüsüdür, halkın ücretsiz avukatıdır. İdareye de kararlarıyla yol göstermek ve rehberlik yapmaktadır. İdarecilerle hasım değiliz, kanunlardaki uygulamalarını bakış açısını biraz daha genişleten ve halkın biraz daha lehine karar verebilen bir kurumuz.” dedi.
Kamu Başdenetçisi ve denetçilerinin atama yoluyla değil TBMM tarafından seçildiğini ifade eden Şeref Malkoç, 4 yıllığına seçildiklerini, tarafsız ve bağımsız olduklarını vurguladı.
Malkoç, konuşmasında şunları kaydetti:
“İnsan eşrefi mahlûkattır. Yer altında, yeryüzünde, gökyüzünde ne varsa insanın emrine ve hizmetine verilmiştir. İnsanoğlu bu nimetlerden aklını kullandığı ölçüde, tecrübesinden faydalandığı ve ilimden faydalandığı nispette yararlanmaktadır. İnsanın doğuştan gelen temel hakları vardır. Bu haklar herhangi bir devletin, herhangi bir kralın ve yöneticisinin lütfu değildir. Cenabı Allah’ın insanlara lütfettiği temel haklardır. Devletlerin ve yöneticilerin görevi bu hakları korumak ve bu hakların gelişmesi için tedbir almaktır. Tarih boyunca bu kurala riayet eden bütün yöneticiler adil ve sevilen yönetici olmuşlar. Adil yönetimde esas olan halkın huzuru ve refahıdır. Toplumdaki hizmet kurumlarının varlık sebebi de budur.”
1. Dünya Savaşına kadar dünyanın büyük bir kısmı imparatorlukla yönetildiğini bildiren Malkoç, “1. Dünya savaşıyla imparatorluklar yıkıldı ve yerini ulus devletler aldı. Bu devletler insanı ve insan haklarını önemsemeyen devletlerdi. İnsana değer vermeyen anlayışlardı. Onlar için insan devlet için doğar, devlet için ölür ve devlet için yaşardı.
2. Dünya Savaşıyla bu anlayış önemli ölçüde yıkıldı. Onun yerine insan haklarına daha fazla önem veren, önemseyen, hukuku bayraklaştıran kurumlar ve anlayış aldı. İnsan hakları hem teorik hem de pratik olarak önemsendi. Kur-an’ı Kerime baktığımızda hak ve özgürlüklerin temeli var. Zaten bizim medeniyetimiz ve inancımızda var.” şeklinde konuştu.
Diyanet İşleri Başkanlığının devletin en üst makamına Cumhurbaşkanlığına bağlı bir kurum olduğunu belirten Malkoç, “Diyanet İşleri Başkanlığı devletin nezdinde çok itibarlı bir kurum ve milletin gönlünde olan bir yapıdır. Böyle bir kurumda çalışmak büyük bir bahtiyarlık. Sadece Türkiye’deki insanlara değil bütün dünyadaki Müslümanlara destek ve yardımcı olmak, onlara rehberlik etmek olağanüstü güzel bir şey. Çok güzel bir göreviniz var.” dedi.
Diyanet İşleri Başkanı Yardımcısı Argun: Ombudsmanlık Kurumu hak arama konusunda ilk akla gelen kurumların başında gelmektedir.
Diyanet İşleri Başkanı Yardımcısı Yrd. Doç. Dr. Selim Argun da Yurt Dışı Din Hizmetleri Konferansının 9.uncusunu güncel krizler başlığı adı altında düzenlediklerini belirterek, özellikle yurt dışındaki akraba topluluklarımız ve dindaşlarımızın soru ve sorunlarını bir masaya yatırmak daha etkin bir iletişim ve tecrübe paylaşımı yapmak amacıyla gerçekleştirilen toplantının dünyanın doğusuyla batısıyla, kuzeyiyle güneyiyle bütün ülkelerdeki meseleleri yoğun bir şekilde incelediklerini söyledi.
Globalleşmeyle birlikte Türkiye’nin diasporasının yedi milyona yaklaştığı bilgisini veren Diyanet İşleri Başkanı Yardımcısı Selim Argun, “Kıta Avrupası, Kuzey Amerika, Latin Amerika, Afrika gibi dünyanın her yerinde vatandaşlarımız var. Vatandaşlarımız gittikleri ülkelerde karşılaştıkları sorunları var. 21. yüzyılın İslamofobinin hâkim yüzyılı olduğu söyleniyor uzmanlar tarafından. Nefret suçlarına, ayrımcılığa ve her türlü tehditlerle karşı karşıya kalıyorlar. Burada bir hak ihlali söz konusu. Hak ihlalinin telafisi de hukuki yol ve yöntemlerle aranması gerekiyor. Bunun da mekanizmaları var. Ombudsmanlık Kurumu sadece ülkemizde değil bütün dünyada hak arama konusunda ilk akla gelen kurumların başında gelmektedir.” şeklinde konuştu.
Konuşmaların ardından Kamu Başdenetçisi Malkoç, Diyanet İşleri Başkanlığı Müşavir ve Ataşelerinin sorularını cevapladı.
Kavaklıdere Mah. Zeytindalı Caddesi
No:4 Çankaya/ANKARA
TÜRKÇE